Skip to main content
Genel

PANİK ATAK

Panik atak, ortamda herhangi bir tehlike bulunmamasına karşın bireyin kendisini tehlikeli bir durumda hissedip korkmasına ve bundan dolayı heyecanla tepki vermesine sebep olan bir rahatsızlıktır. Aniden meydana gelen ve kendisini tekrarlayabilen panik atak, bireyin kendisini fazlasıyla huzursuz hissetmesine ya da yoğun bir kaygı halinde olmasına sebep olur.

Panik atak yaşayan kişilerin çoğunda nefes almakta güçlük çekme, hızlı kalp atışı, boğulur gibi hissetme, ellerde veya ayaklarda uyuşma hissi gibi belirtiler görülebilmekte ve bu belirtilere bağlı olarak da panik atak yaşayan kişide yoğun bir ölüm korkusu gözlemlenebilmektedir.

Bu rahatsızlıkta yukarıda da ifade ettiğimiz gibi kişi, gerçekte tehdit edici bir unsur olmasa da kendisini tehlikeli bir durum içerisindeymiş gibi hisseder. Algılanan bu tehdite karşı insan beyni “savaş” ya da “kaç” komutunu verir.

Normal zamanda hissedilen korkunun esasında oldukça işlevsel bir faktörü bulunmaktadır. Kişi yaşadığı korku sayesinde olası tehlikelere karşı önlemini alır ve zarar görmekten kendisini korur. Korku, evrensel bir hayatta kalma duygusudur. Bununla beraber gerçekten önlem almasını gerektirecek bir tehlike faktörü olmasa da insan zihninin savaş ya da kaç sinyalini vermesi, bireyin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürmektedir. Çünkü bu sinyal yalnızca kişiyi huzursuz hissettirmekle kalmayıp fiziksel birtakım belirtilerle kendisini göstermektedir. Hızlı kalp atışı, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes almakta güçlük yaşama, sanki kalp krizi geçiriyormuş gibi hissetme bu belirtilerden bazılarıdır. Bu durum devam ederse kişinin kendisini bayılacakmış veya ölecekmiş gibi hissetmesine sebep olur.

Panik atak geçirildikten sonra fiziksel belirtiler sona erse de psikolojik etkiler devam edebilmektedir. Yineleyeceğine dair endişe, ne zaman ve nasıl olacağını kestirememekten kaynaklı olan panik atak geçirme korkusu ve bundan dolayı yaşanan rahatsızlıkta panik bozukluktan söz edilebilir.

Kişinin panik atak yaşamasında genetik faktörler etkili olabileceği gibi çoğunlukla çocukluk çağı travmaları, stres düzeyi, tütün, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı da etkili olabilmektedir.

Ne Yapılabilir?

Öncelikle bu belirtiler yaşandığı takdirde vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekmektedir. Tanı alındıktan sonra ilaçlar belirtildiği şekil ve dozda kullanılmalıdır.

Bununla beraber panik atak esnasında kişinin kalp çarpıntısını, nefes alışverişlerini her an duyumsaması bedenine fazla odaklanmaktan kaynaklanmaktadır. Bu noktada odağını vücudundan başka bir noktaya kaydırmaya çalışmak yararlı olacaktır. Örnek olarak içerisinde bulunulan odadaki eşyaları renkleri ve isimleri ile saymaya çalışmak, o an sevilen bir şarkının dinlenmesi veya söylenmeye çalışılması, sakız çiğnemek, nefesi yavaş yavaş burundan alıp ağızdan vermeye çabalamak, internette bulunan nefes ve gevşeme egzersiz videoları aracılığıyla günlük nefes egzersizlerine kısa bir sürenin ayrılmasını rutin haline getirmek, yapılabilecek basit yöntemlerdendir.

İlaç ve bu bahsettiğimiz yöntemler bir süreliğine yararlı olabileceği gibi panik atağa sebep olan faktörler çoğunlukla kişinin kendisinin bile farkında olmadan halının altına süpürdüğü geçmiş yaşantı ve travmalarından kaynaklı olabilmektedir. En etkili sonucun alınabilmesi için psikoterapi desteği tavsiye edilmektedir.

Leave a Reply

Open chat
1
Merhaba, nasıl yardımcı olabiliriz?